Bir ucunda Çingeneler oturur Yurttaş Sokağın bir ucunda Ermeniler. Bir tarafta ezan okunur, bir tarafta çan çalar. Faytonlar, külhanbeyler, sesler, uğultular doldurur mahalleyi. Davul ve silah sesleri, kavga ve sarhoş naraları birbirine karışır. Hayat sokakta seğirtir gece gündüz, Çocuklar yarı çıplak zıplayıp durur, kadınlar çamaşır yıkar, erkekler sigaraları yakıp, dizilirler duvar diplerine.
Yine kapı önlerine halka kurmuş, sohbetlere başlamışlardır ki, kilisenin üzerinde dalgalanan bayrağın ağır ağır, santim santim aşağıya doğru indiğini gördüler.
Hepsi ayağa kalktılar, yan yana dizildiler, şüphe ve tereddüt içinde gittikçe inen bayrak biraz sonra büsbütün kayboldu.
Şaşırdılar.
Hep birlikte evlerine doğru koşmaya başladılar.
Bir ucunda Çingeneler oturur Yurttaş Sokağın bir ucunda Ermeniler. Bir tarafta ezan okunur, bir tarafta çan çalar. Faytonlar, külhanbeyler, sesler, uğultular doldurur mahalleyi. Davul ve silah sesleri, kavga ve sarhoş naraları birbirine karışır. Hayat sokakta seğirtir gece gündüz, Çocuklar yarı çıplak zıplayıp durur, kadınlar çamaşır yıkar, erkekler sigaraları yakıp, dizilirler duvar diplerine.
Yine kapı önlerine halka kurmuş, sohbetlere başlamışlardır ki, kilisenin üzerinde dalgalanan bayrağın ağır ağır, santim santim aşağıya doğru indiğini gördüler.
Hepsi ayağa kalktılar, yan yana dizildiler, şüphe ve tereddüt içinde gittikçe inen bayrak biraz sonra büsbütün kayboldu.
Şaşırdılar.
Hep birlikte evlerine doğru koşmaya başladılar.