16 Nisan 2017 tarihli halkoylamasıyla kabul edilen Anayasa değişiklikleri, Türkiye’de yürütmenin güçlendirilmesi eğiliminin son noktasını teşkil etmektedir. Türkiye’nin anayasal sisteminde köklü değişiklikler meydana getiren bu düzenlemeler neticesinde çok uzun bir süre uygulanan parlamenter sistemden; kuvvetlerin sert ayrılığına dayanan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Getirilen sistem, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde uygulanan başkanlık sistemlerinden birtakım farklar barındırmaktadır. Güçlü yürütme ve siyasi istikrar arayışının bir sonucu olarak ortaya çıkan sistemde, yeni bir yürütme algoritması ortaya konarak düalist yürütme yapısından monist yürütme yapısına geçiş sağlanmıştır. 2017 Anayasa değişiklikleri neticesinde yürütmenin sorumluluğunda ve bu sorumluluğu denetleyen mekanizmalarda da değişikliğe gidilmiştir. Yürütme gücünün kullanılması ve yürütmenin daha hesap verebilir, şeffaf ve sorumlu olması bakımından denetim mekanizmalarının nasıl uygulanacağı önemli bir konumda bulunmaktadır. Ayrıca, bu denetim mekanizmalarının etkinliği hem kuvvetler ayrılığı ilkesi hem de demokrasi bakımından önem arz etmektedir.
Elinizdeki bu çalışma, aynı ismi taşıyan doktora tezinin güncellenmiş hali olup çalışmada 2017 Anayasa değişikliği sonrasında oluşturulan yeni yürütme yapısının denetimi ele alınmaktadır. 2017 Anayasa değişikliğinin yürütmenin denetlenmesi hususunda neleri değiştirdiği ve yeni sistemde denetimin nasıl yapıldığı sorularıyla yola çıkılan bu çalışmada, öncelikle Türkiye’de yürütmenin değişimi incelendikten sonra Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yürütmenin işleyişine yer verilmektedir. Bu noktada ayrıca yasama ve yürütme organları arasındaki denge denetim mekanizmaları üzerinde durulmaktadır. Yine, yapılan anayasa değişikliği sonrasında yürütmenin yasama ve yargı tarafından hangi vasıtalarla denetlenebildiği irdelenmektedir.
16 Nisan 2017 tarihli halkoylamasıyla kabul edilen Anayasa değişiklikleri, Türkiye’de yürütmenin güçlendirilmesi eğiliminin son noktasını teşkil etmektedir. Türkiye’nin anayasal sisteminde köklü değişiklikler meydana getiren bu düzenlemeler neticesinde çok uzun bir süre uygulanan parlamenter sistemden; kuvvetlerin sert ayrılığına dayanan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Getirilen sistem, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde uygulanan başkanlık sistemlerinden birtakım farklar barındırmaktadır. Güçlü yürütme ve siyasi istikrar arayışının bir sonucu olarak ortaya çıkan sistemde, yeni bir yürütme algoritması ortaya konarak düalist yürütme yapısından monist yürütme yapısına geçiş sağlanmıştır. 2017 Anayasa değişiklikleri neticesinde yürütmenin sorumluluğunda ve bu sorumluluğu denetleyen mekanizmalarda da değişikliğe gidilmiştir. Yürütme gücünün kullanılması ve yürütmenin daha hesap verebilir, şeffaf ve sorumlu olması bakımından denetim mekanizmalarının nasıl uygulanacağı önemli bir konumda bulunmaktadır. Ayrıca, bu denetim mekanizmalarının etkinliği hem kuvvetler ayrılığı ilkesi hem de demokrasi bakımından önem arz etmektedir.
Elinizdeki bu çalışma, aynı ismi taşıyan doktora tezinin güncellenmiş hali olup çalışmada 2017 Anayasa değişikliği sonrasında oluşturulan yeni yürütme yapısının denetimi ele alınmaktadır. 2017 Anayasa değişikliğinin yürütmenin denetlenmesi hususunda neleri değiştirdiği ve yeni sistemde denetimin nasıl yapıldığı sorularıyla yola çıkılan bu çalışmada, öncelikle Türkiye’de yürütmenin değişimi incelendikten sonra Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yürütmenin işleyişine yer verilmektedir. Bu noktada ayrıca yasama ve yürütme organları arasındaki denge denetim mekanizmaları üzerinde durulmaktadır. Yine, yapılan anayasa değişikliği sonrasında yürütmenin yasama ve yargı tarafından hangi vasıtalarla denetlenebildiği irdelenmektedir.