İslam medeniyetinde ilk örnekleri tefsir ağırlıklı olarak verilen ve bu bağlamda “kısas-ı enbiyâ” kabîlinden kitaplaştırılan Yusuf Peygamber’in hayatı, zamanla “aşk” merkezli ve daha sanatkârane işlenerek “Yûsuf u Züleyhâ”, “Yûsuf u Zelîhâ” gibi çift kahramanlı aşk hikâyeleri şeklinde, “mesnevi” formuyla nazma çekilmiştir. Türk edebiyatında enfes örnekleri bulunan bu mesnevilerden biri de Bağdatlı Zihnî’ye (öl. 1615) aittir. Yakın zamana kadar nüshası bulunamayan “Yûsuf u Züleyhâ”sında (H 1008/M 1599-1600) Zihnî, şekil ve muhteva bakımından Câmî’nin (öl. 1492) mesnevisini model almakla birlikte esas olarak bu kadim hikâyeyi Türkçenin ifade imkânlarıyla yeniden nazma çekmiştir.
İslam medeniyetinde ilk örnekleri tefsir ağırlıklı olarak verilen ve bu bağlamda “kısas-ı enbiyâ” kabîlinden kitaplaştırılan Yusuf Peygamber’in hayatı, zamanla “aşk” merkezli ve daha sanatkârane işlenerek “Yûsuf u Züleyhâ”, “Yûsuf u Zelîhâ” gibi çift kahramanlı aşk hikâyeleri şeklinde, “mesnevi” formuyla nazma çekilmiştir. Türk edebiyatında enfes örnekleri bulunan bu mesnevilerden biri de Bağdatlı Zihnî’ye (öl. 1615) aittir. Yakın zamana kadar nüshası bulunamayan “Yûsuf u Züleyhâ”sında (H 1008/M 1599-1600) Zihnî, şekil ve muhteva bakımından Câmî’nin (öl. 1492) mesnevisini model almakla birlikte esas olarak bu kadim hikâyeyi Türkçenin ifade imkânlarıyla yeniden nazma çekmiştir.