"Bekçi,
– Müjde! diyerek sevinçle komiserin odasına girdi.
Bekçi biyandan da iki yarı çıplak adamı iteliyordu.
– Allaha şükür, ikiyüz lira cepte sayılır.
Komiser,
– Ne ikiyüz lirası? dedi.
– Komiserim, sayenizde iki deli de ben yakaladım, hem de bitürlü bulunamayan çıplak delileri...
– Bunlar çıplak değil ki...
– Eh çıplak sayılır... Yoksa içeri alıp daha soysam mı? Bunları nezarete koyup, gidip öbürlerini de yakalayacağım. Dışarısı, nah böyle, vıcır vıcır deli kaynıyor."
"Bekçi,
– Müjde! diyerek sevinçle komiserin odasına girdi.
Bekçi biyandan da iki yarı çıplak adamı iteliyordu.
– Allaha şükür, ikiyüz lira cepte sayılır.
Komiser,
– Ne ikiyüz lirası? dedi.
– Komiserim, sayenizde iki deli de ben yakaladım, hem de bitürlü bulunamayan çıplak delileri...
– Bunlar çıplak değil ki...
– Eh çıplak sayılır... Yoksa içeri alıp daha soysam mı? Bunları nezarete koyup, gidip öbürlerini de yakalayacağım. Dışarısı, nah böyle, vıcır vıcır deli kaynıyor."