Özgür Başaran Zal'ın Öyküsü'nde, hafızası büyük insanlık dramlarıyla dolu Dersim coğrafyasında genç bir kız olan Zal'ın özgürlük arayışını, babasının onu ölümden kurtarmak için çırpınışını ince bir gözlem gücü ve lirizmle anlatırken, yaralı bir coğrafyanın bitmeyen acılarıyla da yüzleştiriyor okuru.
Zal, Dersim Katliamı'nın acı hikâyelerini dinledikçe yaşamdan soğuyan, kurtuluşu isyanda gören genç bir kız. Sonunda dağlara dikiyor bakışlarını. Avukat babası Seyit, ise onu gittiği yoldan döndürmek için elinden geleni yapsa da umduğu sonucu alamıyor. Bu ülkenin acı hikâyesine bir hikâye daha ekleniyor.
Kitap bu toprakların kapanmayan yaralarına neşter atarken, güçlü bir kardeşlik vurgusuyla yol alıyor.
Özgür Başaran Zal'ın Öyküsü'nde, hafızası büyük insanlık dramlarıyla dolu Dersim coğrafyasında genç bir kız olan Zal'ın özgürlük arayışını, babasının onu ölümden kurtarmak için çırpınışını ince bir gözlem gücü ve lirizmle anlatırken, yaralı bir coğrafyanın bitmeyen acılarıyla da yüzleştiriyor okuru.
Zal, Dersim Katliamı'nın acı hikâyelerini dinledikçe yaşamdan soğuyan, kurtuluşu isyanda gören genç bir kız. Sonunda dağlara dikiyor bakışlarını. Avukat babası Seyit, ise onu gittiği yoldan döndürmek için elinden geleni yapsa da umduğu sonucu alamıyor. Bu ülkenin acı hikâyesine bir hikâye daha ekleniyor.
Kitap bu toprakların kapanmayan yaralarına neşter atarken, güçlü bir kardeşlik vurgusuyla yol alıyor.