Yerde yatan beyaz bir kâğıt ve bir kalem, kurşun kalem... Kim çözer bu cinayeti?
İhtiyar Profesör, kendi kendine söylenirken piposuna dayandı. Derin bir nefes çekerken yorgun gözleriyle onları izliyordu: “Zaman hakkında hiç düşündünüz mü?” Gençler, hocanın sorusunu sindirmek için yutkundular. “Zaman, bu dünyadaki en değerli şeydir! Her değer zamana göre kıymetlenir. Peki, bu cihanda değerli olup da çalınmak istenmeyen ne vardır? Her servete göz diken olur. Bereketli topraklar işgale uğrar. Para dolu kasalar çalınır. Güzel kadınlara sahip olunmak istenir. Ya bunlardan kat be kat değerli olan zaman? O, bu düzenden muaf mıdır? Kesinlikle hayır! Elbette ki onu da çalmak isteyen birileri olacaktır!” “Bir dakika! Hocam çok hızlı gidiyoruz! Siz… Siz, zamanın akışına müdahale edilebildiğini mi söylüyorsunuz?” “Zamanın zembereği bir kez kurulduğunda bundan kaçamazsınız!” Zamana farklı bir gözden bakmak ister misiniz? Kitaplarla ilgili bir kitap içinde, zamanda yolculuğa çıkmaya, kahramanları ile tekâmül etmeye ne dersiniz? Sıradan üniversite öğrencilerinin sıra dışı birer kahramana dönüşme serüvenlerine ortak olun. Kendi halinde bir şehrin kadim ve sessiz sokaklarında nefes kesen maceralar, insan aklına keyif veren sorular, yüzlerce yıllık dedikodular, ilim, irfan, ihanet yozlaşma ve heyecan… 2000'li yılların nostaljisi içinde Oğuz, Naz ve Vahdet'in etrafında dönen bu dünyaya davetlisiniz. “Cehaletini bilen kişi, cahil olur mu?” . “Cahil, neyi bilmediğinin farkında olur ki?” Cehaletten bilgeliğe giden bu yol, rahattan uzak, çileli ve belki bu yüzden keyifli. Doğruluk, iyilik, milliyet gibi ağır kavramları günlük hayatın sıradanlığında keşfetmeye, mantık sınırlarının bir adım ötesine çıkmaya, yeni sorular sormaya hazırsanız, buradan buyurun…
Yerde yatan beyaz bir kâğıt ve bir kalem, kurşun kalem... Kim çözer bu cinayeti?
İhtiyar Profesör, kendi kendine söylenirken piposuna dayandı. Derin bir nefes çekerken yorgun gözleriyle onları izliyordu: “Zaman hakkında hiç düşündünüz mü?” Gençler, hocanın sorusunu sindirmek için yutkundular. “Zaman, bu dünyadaki en değerli şeydir! Her değer zamana göre kıymetlenir. Peki, bu cihanda değerli olup da çalınmak istenmeyen ne vardır? Her servete göz diken olur. Bereketli topraklar işgale uğrar. Para dolu kasalar çalınır. Güzel kadınlara sahip olunmak istenir. Ya bunlardan kat be kat değerli olan zaman? O, bu düzenden muaf mıdır? Kesinlikle hayır! Elbette ki onu da çalmak isteyen birileri olacaktır!” “Bir dakika! Hocam çok hızlı gidiyoruz! Siz… Siz, zamanın akışına müdahale edilebildiğini mi söylüyorsunuz?” “Zamanın zembereği bir kez kurulduğunda bundan kaçamazsınız!” Zamana farklı bir gözden bakmak ister misiniz? Kitaplarla ilgili bir kitap içinde, zamanda yolculuğa çıkmaya, kahramanları ile tekâmül etmeye ne dersiniz? Sıradan üniversite öğrencilerinin sıra dışı birer kahramana dönüşme serüvenlerine ortak olun. Kendi halinde bir şehrin kadim ve sessiz sokaklarında nefes kesen maceralar, insan aklına keyif veren sorular, yüzlerce yıllık dedikodular, ilim, irfan, ihanet yozlaşma ve heyecan… 2000'li yılların nostaljisi içinde Oğuz, Naz ve Vahdet'in etrafında dönen bu dünyaya davetlisiniz. “Cehaletini bilen kişi, cahil olur mu?” . “Cahil, neyi bilmediğinin farkında olur ki?” Cehaletten bilgeliğe giden bu yol, rahattan uzak, çileli ve belki bu yüzden keyifli. Doğruluk, iyilik, milliyet gibi ağır kavramları günlük hayatın sıradanlığında keşfetmeye, mantık sınırlarının bir adım ötesine çıkmaya, yeni sorular sormaya hazırsanız, buradan buyurun…