Madde kullanımı ve bağımlılığı Türkiye’nin ve dünyanın en önemli sorunlarından biridir. İletişim ve ulaşım olanaklarının genişlemesi, doğası gereği küresel bir sorun olma eğilimi taşıyan bu problemi, tam anlamıyla küreselleştirmiş ve daha görünür hale getirmiştir. Buna karşın 20. yüzyılın ilk çeyreğinde konferanslar şeklinde başlayan önleme çalışmalarının ise sorunun büyüklüğü karşısında yeterli olduğunu söylemek zordur. Başta gelişmiş Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın neredeyse tüm ülkeleri, özellikle gençlerini ve çocuklarını, madde kullanımının ve bağımlılığının olumsuz etkilerinden korumak için çeşitli önleme kampanyaları yürütmelerine karşın; kullanıcı ve bağımlı sayısındaki artışın önüne geçememektedirler. Türkiye’de de benzer bir durum söz konusudur. Bir sorunun çözülebilmesi için öncelikle onun tüm boyutlarıyla incelenmesi gerekmektedir.
Madde kullanımı ve bağımlılığı Türkiye’nin ve dünyanın en önemli sorunlarından biridir. İletişim ve ulaşım olanaklarının genişlemesi, doğası gereği küresel bir sorun olma eğilimi taşıyan bu problemi, tam anlamıyla küreselleştirmiş ve daha görünür hale getirmiştir. Buna karşın 20. yüzyılın ilk çeyreğinde konferanslar şeklinde başlayan önleme çalışmalarının ise sorunun büyüklüğü karşısında yeterli olduğunu söylemek zordur. Başta gelişmiş Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın neredeyse tüm ülkeleri, özellikle gençlerini ve çocuklarını, madde kullanımının ve bağımlılığının olumsuz etkilerinden korumak için çeşitli önleme kampanyaları yürütmelerine karşın; kullanıcı ve bağımlı sayısındaki artışın önüne geçememektedirler. Türkiye’de de benzer bir durum söz konusudur. Bir sorunun çözülebilmesi için öncelikle onun tüm boyutlarıyla incelenmesi gerekmektedir.