Mantıkta; lafızların türlerini, delâletini, bilinenlerin konu ve yüklem olabilmesi için onları tümel, tikel, özsel, ilintisel, tür ve ayrım olma bakımından birbirinden ayırmayı incelemek zorunludur. Çünkü bu incelemeler mantığın konularına ve problemlerine götüren maddî illetlerdendir. Zira mantığın problemleri, özsel tanım, ilintisel tanım, önermeler ve kıyastır. Bunlardan her biri de müfretlerden oluşur. Tarifler, özsel ve ilintisel müfretlerden; kıyaslar ise iki ya da daha fazla müfretten oluşturulmuş ve kıyasta öncül olarak isimlendirilen önermelerden oluşur. Bileşikleri bilmek, kendisini oluşturan müfretleri bilmeye bağlıdır. Bundan dolayı mantıkta önce müfretlerin ve bilinenlerin incelenmesinde bir beis yoktur.
Zeynuddin el-Keşşî (ö.1210-1228)
Mantıkta; lafızların türlerini, delâletini, bilinenlerin konu ve yüklem olabilmesi için onları tümel, tikel, özsel, ilintisel, tür ve ayrım olma bakımından birbirinden ayırmayı incelemek zorunludur. Çünkü bu incelemeler mantığın konularına ve problemlerine götüren maddî illetlerdendir. Zira mantığın problemleri, özsel tanım, ilintisel tanım, önermeler ve kıyastır. Bunlardan her biri de müfretlerden oluşur. Tarifler, özsel ve ilintisel müfretlerden; kıyaslar ise iki ya da daha fazla müfretten oluşturulmuş ve kıyasta öncül olarak isimlendirilen önermelerden oluşur. Bileşikleri bilmek, kendisini oluşturan müfretleri bilmeye bağlıdır. Bundan dolayı mantıkta önce müfretlerin ve bilinenlerin incelenmesinde bir beis yoktur.
Zeynuddin el-Keşşî (ö.1210-1228)