“Zirvesine Göz Koyduğum Dağlar” her sayfasında okurunu İslam’ın manevi zirvelerine yürüyen büyük şahsiyetlerin izinde bir yolculuğa davet ediyor. İskilipli Âtıf Hoca’nın Ankara’da çizdiği manevi harita, Sezai Karakoç’un Anadolu coğrafyasına nakşettiği şiirsel sema ile bütünleşiyor. Şeyh Şamil’in ruhu, Kassam’ın direnişinde canlanıyor. Kitapta aynı zamanda Anadolu’dan Balkanlara, Orta Asya’dan Orta Doğu’ya, Kafkasya’dan Güney Asya’ya kadar geniş bir ölçekte Müslümanların yaşadığı birçok tarihî şehrin etkileyici bir portresi çiziliyor. İslam’ın tarihsel zirvesine ulaşma arzusunu ve bu uğurda verilen mücadeleyi coşkulu bir anlatımla ortaya koyan bu eser, söz konusu büyük mirası üstlenmeye günümüz Müslümanlarını teşvik ediyor.
“Zirvesine Göz Koyduğum Dağlar” her sayfasında okurunu İslam’ın manevi zirvelerine yürüyen büyük şahsiyetlerin izinde bir yolculuğa davet ediyor. İskilipli Âtıf Hoca’nın Ankara’da çizdiği manevi harita, Sezai Karakoç’un Anadolu coğrafyasına nakşettiği şiirsel sema ile bütünleşiyor. Şeyh Şamil’in ruhu, Kassam’ın direnişinde canlanıyor. Kitapta aynı zamanda Anadolu’dan Balkanlara, Orta Asya’dan Orta Doğu’ya, Kafkasya’dan Güney Asya’ya kadar geniş bir ölçekte Müslümanların yaşadığı birçok tarihî şehrin etkileyici bir portresi çiziliyor. İslam’ın tarihsel zirvesine ulaşma arzusunu ve bu uğurda verilen mücadeleyi coşkulu bir anlatımla ortaya koyan bu eser, söz konusu büyük mirası üstlenmeye günümüz Müslümanlarını teşvik ediyor.