Zöhre, yarattığım ilk kadın karakter. Onun ruhuna bürünürken, onun dilini çözerken çok fazla zorlanmadım. Öylesine sabırlıdır ki hiç şikâyet etmez, saftır, şefkatlidir, masumdur, uysaldır ve sadece kendini düşünen bencil biri değildir. Kırılgandır. Hemen ağlayabilir. Her şeyin iyi yanını görmeye hazırdır. Durumları derinlemesine ele aldığı için sonunda güçlenmeyi becerir. Kendinden ve sorunlardan asla kaçmaz, üstelik bunu iyi bir direniş ve metanet dozuyla yapar. Zöhre hayatın içinden hüznün anlamını haykıracak sizlere. Onu seveceğinize eminim…
Havva Kalaycı
Hikâyenin kahramanı fırtınalı bir kış gecesinde yola çıkıyor ve çıkan fırtınadan daha baskın bir öykünün içine düşüyor. Onların fırtınasını kimse işitmiyor.
Yaşadıkları ev şimdiki evler gibi konforlu değil. Küçücük bir sobanın üzerinde hem ıhlamur kaynayan çaydanlık, hem 1900’lerden kalma eski bir güğüm. Çamur sıvalı duvarlar, etrafta serili kilimler, dolaptaki banyo, gaz lambası… Her şey yerli yerinde…
Zöhre, yarattığım ilk kadın karakter. Onun ruhuna bürünürken, onun dilini çözerken çok fazla zorlanmadım. Öylesine sabırlıdır ki hiç şikâyet etmez, saftır, şefkatlidir, masumdur, uysaldır ve sadece kendini düşünen bencil biri değildir. Kırılgandır. Hemen ağlayabilir. Her şeyin iyi yanını görmeye hazırdır. Durumları derinlemesine ele aldığı için sonunda güçlenmeyi becerir. Kendinden ve sorunlardan asla kaçmaz, üstelik bunu iyi bir direniş ve metanet dozuyla yapar. Zöhre hayatın içinden hüznün anlamını haykıracak sizlere. Onu seveceğinize eminim…
Havva Kalaycı
Hikâyenin kahramanı fırtınalı bir kış gecesinde yola çıkıyor ve çıkan fırtınadan daha baskın bir öykünün içine düşüyor. Onların fırtınasını kimse işitmiyor.
Yaşadıkları ev şimdiki evler gibi konforlu değil. Küçücük bir sobanın üzerinde hem ıhlamur kaynayan çaydanlık, hem 1900’lerden kalma eski bir güğüm. Çamur sıvalı duvarlar, etrafta serili kilimler, dolaptaki banyo, gaz lambası… Her şey yerli yerinde…