Hz. Ali, kuşkusuz İslâm tarihinin en önemli şahsiyetlerinden birisidir. Onun hayatı ve halifeliği süresince verdiği kararlar, hem yaşadığı dönemde hem de sonraki nesiller arasında birçok bakımdan siyasî kamplaşmaların ve doğal olarak tartışmaların odağında yer almıştır. Bu bağlamda neredeyse her fırka ve mezhep, kendi yaklaşımları doğrultusunda bir Hz. Ali anlayışı ortaya koymuştur. Dolayısıyla ön kabule dayanan yaklaşımların bazı çevrelerde ortaya çıkardığı tarihî gerçeklikten uzak bir Hz. Ali tasavvuru, onun gerçek anlamda tanınmasının önünde engel teşkil etmiştir. Bu yüzden çalışmamızda, İslâm tarihinin temel kaynaklarına, konuyla ilgili inceleme ve araştırmalara müracaat edilerek Hz. Ali’nin menkıbe ve efsanelerle örtülü hayatından ziyade, onun tarihî ve gerçek kişiliğinin, düşünce, davranış ve eylemlerinin doğru bir şekilde tespitine gayret gösterilecektir.
Hz. Ali, kuşkusuz İslâm tarihinin en önemli şahsiyetlerinden birisidir. Onun hayatı ve halifeliği süresince verdiği kararlar, hem yaşadığı dönemde hem de sonraki nesiller arasında birçok bakımdan siyasî kamplaşmaların ve doğal olarak tartışmaların odağında yer almıştır. Bu bağlamda neredeyse her fırka ve mezhep, kendi yaklaşımları doğrultusunda bir Hz. Ali anlayışı ortaya koymuştur. Dolayısıyla ön kabule dayanan yaklaşımların bazı çevrelerde ortaya çıkardığı tarihî gerçeklikten uzak bir Hz. Ali tasavvuru, onun gerçek anlamda tanınmasının önünde engel teşkil etmiştir. Bu yüzden çalışmamızda, İslâm tarihinin temel kaynaklarına, konuyla ilgili inceleme ve araştırmalara müracaat edilerek Hz. Ali’nin menkıbe ve efsanelerle örtülü hayatından ziyade, onun tarihî ve gerçek kişiliğinin, düşünce, davranış ve eylemlerinin doğru bir şekilde tespitine gayret gösterilecektir.