Ergenekon tertibiyle 23 Eylül 2008'de, sabaha karşı 04.30'da polisler kapıma dayandığında, faşizmin geldiğini biliyordum. Sürecin uzun ve sancılı olacağını da biliyordum.
Vatan... Namus... Ahde vefa... demenin bir bedeli olacağını, hem dostların hem de kindar düşmanların bu bedeli isteyeceğini ve bu kıskanç talebin, canımızı istemeye kadar uzanacağını da biliyordum.
Ama...
Yurdumun güzel insanları! Güzel günler göreceğiz! insanlık onuru faşizmi yenecek! Biz o günler için diri diri gömüldük Silivri Coplama Kampına! Mezarlıkta esir alındık, linç edildik...
Ey halkım!
Unutma! Unutma bizi!
Ergenekon tertibiyle 23 Eylül 2008'de, sabaha karşı 04.30'da polisler kapıma dayandığında, faşizmin geldiğini biliyordum. Sürecin uzun ve sancılı olacağını da biliyordum.
Vatan... Namus... Ahde vefa... demenin bir bedeli olacağını, hem dostların hem de kindar düşmanların bu bedeli isteyeceğini ve bu kıskanç talebin, canımızı istemeye kadar uzanacağını da biliyordum.
Ama...
Yurdumun güzel insanları! Güzel günler göreceğiz! insanlık onuru faşizmi yenecek! Biz o günler için diri diri gömüldük Silivri Coplama Kampına! Mezarlıkta esir alındık, linç edildik...
Ey halkım!
Unutma! Unutma bizi!