Selanik Numan Paşa Sokağı’nın 37 numaralı evi bizim hafızamıza Pembe Ev olarak kazınmıştır. Atatürk’ün çocukluk öyküleri de hep o evin etrafında şekillenir. Zübeyde Hanım’ın hayat hikâyesinin ne yazık ki o ev kadar “pembe” olmadığı da bilinen bir gerçektir. “Zübeyde Hanım’ın Çilesi” hem o evin tarihi hem de başta annesi olmak üzere Atatürk’ün ailesinin Selanik’te yaşadığı sıkıntılı hayatın romanı olarak da okunabilir.
Pembe eve taşınıncaya kadar geçen süreçte doğan tüm çocuklarını toprağa gömen çileli annenin küçük Mustafa’yı kucağına almasını, Makbule’nin ve Naciye’nin doğumunu, kardeşlerin çocukluk anılarını, yaşanılan maddi sıkıntıları, hastalıkları, Ali Rıza Efendi’nin ve küçük Naciye’nin zamansız ölümünü ve adım adım insanlarla birlikte toprakların da yitirilişini gözlerimizin önüne seren “Zübeyde Hanım’ın Çilesi”, her yaştan herkesi içine çekecek türden bir roman
Selanik Numan Paşa Sokağı’nın 37 numaralı evi bizim hafızamıza Pembe Ev olarak kazınmıştır. Atatürk’ün çocukluk öyküleri de hep o evin etrafında şekillenir. Zübeyde Hanım’ın hayat hikâyesinin ne yazık ki o ev kadar “pembe” olmadığı da bilinen bir gerçektir. “Zübeyde Hanım’ın Çilesi” hem o evin tarihi hem de başta annesi olmak üzere Atatürk’ün ailesinin Selanik’te yaşadığı sıkıntılı hayatın romanı olarak da okunabilir.
Pembe eve taşınıncaya kadar geçen süreçte doğan tüm çocuklarını toprağa gömen çileli annenin küçük Mustafa’yı kucağına almasını, Makbule’nin ve Naciye’nin doğumunu, kardeşlerin çocukluk anılarını, yaşanılan maddi sıkıntıları, hastalıkları, Ali Rıza Efendi’nin ve küçük Naciye’nin zamansız ölümünü ve adım adım insanlarla birlikte toprakların da yitirilişini gözlerimizin önüne seren “Zübeyde Hanım’ın Çilesi”, her yaştan herkesi içine çekecek türden bir roman